web analytics

25 Nisan 2024, Perşembe

Taksim, İstiklal Caddesi ve Mısır Apartmanı

Taksim, İstiklal Caddesi ve Mısır Apartmanı
Malum yurtdışında yaşamaya başlayınca eskiden hergün gördüğün yerler daha da anlamlı, yemeklerin daha da lezzetli, dost sohbetlerin daha keyifli olduğu hiç aklından çıkmıyor.
10 sene Taksim Talimhane’de seyahat Acentam ve araba kiralama şirketim vardı. Her gün görünce hiç aklıma burada fotoğraf çektirmek gelmemişti. Bu turist pozumu da şehri ne kadar özlediğime verin. Bir gün şehirden uzaklaşırsanız benim gibi özleyip pişman olmamak içinde ilk gidişinizde siz de fotoğraf çektirmeyi ihmal etmeyin.
Taksim meydanı şüphesiz İstanbul’un dünyaca ünlü en popüler meydanıdır. Hemen yanındaki meşhur İstiklal Caddesi ile birlikte İstanbul’da kent yaşamının en çok görülen, en bilindik, en olaylı meydanı ve adeta bir buluşma noktasıdır.
Taksim Meydanı’nın simgesi haline gelen Cumhuriyet anıtı İtalyan heykeltraş Pietro Canonica`ya yaptırılmış ve 1928 yılında yerine yerleştirilmiştir. Anıtın yapımı 2,5 yıl sürmüş. Taş ve bronz kullanılan heykelin eminim halktan toplanan parayla yapıldığını bilmiyorsunuzdur.
Cumhuriyet dönemi anıtlarındandır. Bir başka özelliği de ilk defa figüratif bir anlatımla Atatürk`ü ve yeni düzeni anlatan bir heykel olmasıdır. Bilirsiniz Hıristiyanlık tarihi için resim, fresk ve mozaik gibi figüratif anlatım önemlidir. Halka din resimle, figürle anlatılır ki okumadan da öğrensin.
Yine anıta dönecek olursak; bir yüzünde Cumhuriyet Türkiyesini görürken, diğer yüzünde Kurtuluş Savaşı’ndan figürler görülür. Kuzey yönünde Mustafa Kemal Atatürk, yanında İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, halk ve Sovyet generalleri Kliment Yefremoviç Voroşilov ile Mihail Vasilyeviç Frunze betimlenir. Yan yüzlerinde birer asker, üstlerindeki madalyonlarda ise iki kadın figürü görülür. Anıtın dar yüzleri altında mermerden yalak, çeşme olarak düşünülmüş; ancak, daha sonra çeşmelerin eklenmemesine karar verilmiş.
Cumhuriyet Anıtı yapılmadan önce Taksim bir yol kavşağı görünümündeymiş. Cumhuriyet Anıtı’nın dikilmesiyle şehir meydanı kimliğini kazanmış. Dolayısı ile önemi ve itibarı da artmış oldu.
Taksim Meydanı; adını, 1732-1733’te 1. Mahmut tarafından Galata-Beyoğlu suyunu taksim etmek için yapılan maksemden alır.  Türkçe’de M ve H ile başlayan kelimelerinin %90’ı Arapça’dan gelmektedir. Maksem de Arapça dağıtım yapılan, taksim edilen demektir. Su dağıtımının yapıldığı binaya da maksem denmiş.
Taksim Maksemi’nin ön cephesinde “Her şeye su ile hayat verdik” anlamına gelen bir ayet yazar. Bugün maksemin adı var ama suyu kurumuş olsa da sivri külahlı, taş yapı İstiklal Caddesi’nin girişinde varlığını sürdürmektedir.
Civardaki binalar, gayrimüslimler ve Levantenlerin yaşadığı yerler; Pera diye bilinen Beyoğlu ve Tatavla denen bugünkü Kurtuluş’tur. Beyoğlu’na eğlence mekanlarının açılmasıyla eğlence merkezi de olmasıyla biraz daha önemli oldu.
1913 yılında Beyoğlu – Şişli arasında çalışan tramvay bağlantısı ile Taksim’in önemi daha da arttı.
Taksim, her zaman hareketli bir gece hayatı, alışveriş ve yeme içme ile kültür bölgesidir. Dünyanın birçok şehrindeki gibi araç trafiğine kapalı olan İstiklal Caddesi’nde Tünel Meydan arasında nostaljik tramvay ile sefer yapar. Böylece Cadde daha da Batılı gözükür.
Annem ve babamla 6 sene önce bugünden İstanbul’un en sevdiğim yerlerinden biri 360 da kahve keyfi yapıp, babamdan cadde-i kebir hatıralarını dinleyip hem Boğaz’a hem Haliç’e selam vermişiz. Ne güzel bir anı sevdiklerimle sevdiğim yer daha da anlam kazanmış.
Cumhuriyet’ten önce Cadde-i Kebir’dir adı İstiklal Caddesi’nin. Yani Büyük Cadde. Gerçekten 1.4 km uzunluğunda ve İstanbul’un bir günde en çok kişiyi ağırlayan caddesidir. Öyle ki bazı günler caddeden 3 milyon kişi geçmektedir.
Bu cadde üzerinde sıralanmış 19. yüzyıldan kalma binalar, uluslararası zincir mağaza zincirlerine, sinemalara ve kafelere, kültür sanat mekanlarına, gurme restoranlara ev sahipliği yapar. Daracık yan sokaklarda da barlar, antika dükkanları ve Boğaz manzaralı çatı restoranları bulunur.
Mısır Apartmanı; İstiklal Caddesi 303-305 kapı numarasına sahiptir. İstanbul’un en büyük kiliseleri arasında sayılan Sent Antoine Katolik Kilisesi’yle komşudur.
Mısır Apartmanı, İstanbul’un ilk betonarme yapılarındandır. 1910 yılında, yıkılan Trocadero Tiyatrosu’nun yerine, Mısır eyaleti yöneticilerinden Abbas Halim Paşa tarafından Ermeni asıllı mimar Hovsep Aznavuryan’a kışlık konak olarak yaptırılmıştır.
Paşa’nın ölümünden sonra varisleri tarafından apartmana dönüştürülmüş ve 1940 yılında ünlü işadamı Hayri İpar’a satılmış ve binaya 2 kat eklenerek 9’uncu katın da ruhsatı alınmıştır. Ancak 9’uncu katın yapımı hiçbir zaman gerçekleşmemiştir. Apartmana sonradan bir asansör de eklenmiştir.
2000 yılında Koray İnşaat adlı firma tarafından satın alındı.
100 yılı aşkın süredir ayakta olan apartmanın dairelerinde pek çok önemli kişinin yaşadığı bilinmektedir. Türk şair Mehmet Akif Ersoy, Mısır’dan 1936 yılında Türkiye’ye döndüğünde burada bir daireye yerleşti ve ölümüne kadar bu apartmanda yaşadı. Türk şair Mithat Cemal Kuntay da bu apartmanda yaşadı ve öldü. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün diş hekimi Musevi asıllı Sami Günzberg’in muayenehanesi de Mısır Apartmanı’nda bulunuyordu. Diş muayeneleri için Atatürk’ün binaya ziyaretlerde bulunduğu bilinmektedir.
Günümüzde apartmanın çeşitli katlarında restoran, tiyatro, sanat galerileri, lokaller ve çalışma ofisleri bulunuyor.
Mısır Apartmanı’nın üst katında  2005 yılında açılan uluslararası ikon haline gelen 360 İstanbul, kendine özgü dokusu, kaliteli hizmeti, lezzetli menüsü, panoramik manzarası ve eğlenceleri ile misafirlerine unutulmaz anlar yaşatıyor.
İstanbul’da yapacaklarınız listesinde 360 Istanbul Boğaza ve tarihi yarımadaya karşı yemek olmayacaksa bir kahve içmek için mutlaka olmalıdır. Şayet 360 İstanbul olmayacaksa Richmond Otel’in üst katında bulunan Leb-i Derya’da benzer mekan olarak tercih edilebilir.
Ömür Kahraman
Latest posts by Ömür Kahraman (see all)