Turizm taşımacılığına düzen önerilerim

Dışımızda gelişen nedenlerle minibüs, taksi taşımacılığı yapmanın tek yolu olarak görülen seyahat acentası belgesi edinme zorunluluğu nedeniyle, hat minibüsü mantığıyla çoğu meslektaşımız işlerini yürütmektedir.

Turizm taşımacılığı çok önemlidir, hele seyahat acentaları için olmazsa olmaz önemdedir.

Turist ya da turizm amaçlı seyahat eden kişileri taşıyan kuruluşlar her şeyden önce kaliteyi önemsemelidirler.70’li yıllarda o dönemde turizm taşımacılığı yapanlar ,arabalarını pırıl pırıl yaparlar, ilk fırsatta araçlarını yıkar, temiz tutar, içini dışını özemle temizlerler, çöpleri boşaltırlardı. Sanki otobüsçüler arasında temizlik  bir rekabet göstergesiydi.

Sadece otobüsler değil, şoförler ve muavinleri de temiz, beyaz gömlek ve kravatlı, boyalı ayakkabılıydı.

Gelelim  günümüzde transfer ya da tur yapan sürücülerimize;

Bırakın beyaz gömlek, kravat, ceketli olması, saçından 3 gündür yıkanmadığı belli olan sürücülerin, üstüne üstlük leş gibi sigara kokusu sinmiş durumda  turist taşıdığına yüzlerce kere şahit oluyoruz.

Efendim, arabaya koku sıkıyoruz! Gerekçesine sığınarak yaptığını mazur gösteren mi ararsın, arabada içmiyorum, ya da kolum dışarıda, duman içeri gitmiyor…mazeretleri, uyardığınıza pişman ediyor sizi.

Arabalar son model, iş yapma anlayışı ve sürücülerimiz ise 1970’lerin de gerisinde.

Esenler-Topkapı ya da Gebze-Harem arasında sefer yapan minibüsçülerin turizm taşımacısı olamayacağının bilinmesi gerekir.

Kalite ve disiplin sağlanamadığı sürece bu sadece o işi yapanlara değil, sektörün tüm bileşenlerine, başta seyahat organize eden acentalarımıza , dolayısıyla Türk turizmine zarar verir.

Ur ve transfer servisi veren değerli kardeşlerimize bu konuyu hatırlatmakta yarar görüyorum.

İşini düzgün yapan  meslektaşlarımızı  kutluyorum.