Kırmızı Çizgi – 2021

Şunun şurasında 20 gün kaldı…

2021..

Kapının hemen ardında,
biliyoruz…

İyi de 2021 de ne olacak,
en ufak fikrimiz yok…

Hele ilk 4 ay umut bile yok…

Aşı?

Aşı bile, aşı değil turizme…

Geriye sarsak…
2019..

Belediye seçimleri…
2 kere kazanılan, ya da 2 kere
kaybedilen İstanbul..

Ankara, İzmir zaten kayıp…
Ömür boyu iktidar düşleyenler
için, büyük yıkım…

Atanmış bir bakan…
Otelleri var, en önemlisi,
İç turizmde söz sahibi…
Booking. com kapalı..
Varsa yoksa Odamax!
İşin içinde olanlar iyi bilir…
Sektörün neredeyse % 70i..

Ajans..

Büyük bir hamle…

Adaletsiz, anti demokratik…

Ama meclisteki çoğunluk,
bütün engelleri yok ediyor…

Dünyada örneği olmayan,
işletmelerin cirolarına ortak,
bir ajans kuruluyor…

Gene anti demokratik bir seçim sistemiyle yönetim belirleniyor…
Yaklaşık 2900 üyenin olduğu bir bölgeden 35, ya da 40 oyla
seçilebiliyor, insanlar…

O da yetmiyor…
Turizm, altın yumurtlayan tavuk ya,
cirodan pay verip,
ajans kurduktan sonra,
cirodan ayrıca yüzde bilmem kaç konaklama vergisi de getiriliyor…

Meclisteki çoğunluk sayesinde…

Derken, 2020…
Mart sonu…
Pandemi…

Turizm tuzla buz,
paramparça…

Mart sonu heryer kapanıyor…

Salgın,
Can almaya başlıyor…
Henüz, farkına bile varmıyoruz…

Mayıs sonu toparlarız, diyor,
çok bilenler…
Haziran başı açılmaya başlıyor,
tesislerin bazıları..

Temmuz, ağustos…
Gizlenen sağlık rakamları…

Eylül, hadi ittire, kaktıra…

Ekim, başlıyor artık kapatmalar…

Ayrıca hastalıklar…
Salgın,
Aman vermiyor!

Derken kasımda takke düşüp,
kel görünüyor…

Günlük ortalama 30 bin hasta…
Haritalarda heryer kırmızı…

Yılbaşı bile belirsiz..

Hastalık bir yana…
Nasıl bir yana diyebilirsek!

Salgın rakamları bile doğru değil…

Adalet yok!
Demokrasi, hak getire…
İnsan hak ve özgürlükleri,
lüks…

İnsanlarına,
“oturun evinizde,
faturaları, kirayı, elektriği,
doğal gazı, çocuklarınızın okul taksidini dert etmeyin”
diyebilen bir yönetim yoksa,
2021 de turizmden sözedebilmek,
çalışanlara, yatırımcılara umut
verebilmek,
Ne ölçüde mümkün olabilir ki?

2021 mi?
Ne sen sor,
Ne de ben söyleyeyim…